Tükenmişlik Sendromu

Tükenmişlik sendromu; son yıllarda gündeme gelen önemli bir sorundur. Türkiye’deki bazı popüler isimlerin bu sendroma yakalanmasının ardından herkesin aklında tükenmişlik sendromu nedir sorusu yer almaya başlamıştır. Tükenmişlik sendromu; toplumun çoğu kesiminde ciddiye alınmayan bir problemdir. Çoğu insan, hayatın zorlu koşulları altında maddi ve manevi savaş verirken tükenmişlik sendromu gibi sorunların değersiz olduğunu düşünmektedir. Ancak, tükenmişlik sendromu; oldukça ciddi bir sorundur. Buna ek olarak, önümüzdeki yıllarda, tükenmişlik sendromuna yakalanan insan sayısının daha da artacağı tahmin edilmektedir. Bu bağlamda, tüm insanların tükenmişlik sendromu sorununu ciddiye alması gerekmektedir. Tükenmişlik sendromunun ne olduğu iyi anlaşılmalı, bu sorunun tedavisi için gereken önlemler vakit kaybetmeden alınmalıdır.

Tükenmişlik Sendromu Nedir?

Günümüzün en çok sorgulanan ve araştırılan hastalıklar arasında tükenmişlik sendromu yer almaktadır. Peki, tükenmişlik sendromu nedir? Gün içerisinde birçok insan kendini yorgun, enerjisi düşük ve mutsuz hisseder. Aynı zamanda çoğu kişi, hayattan zevk almaz. İşine veya okuluna gitmek istemez. Sabahları uyanmakta sıkıntı çeker. İşine veya okuluna odaklanmakta sorun yaşar. Bu belirtilerin hepsine sahip olan bir insanın tükenmişlik sendromuna yakalandığını iddia etmek, doğru bir tespit olacaktır. Tükenmişlik sendromu; Türkiye’nin yeni yeni karşılaştığı bir rahatsızlık olsa da dünya tarihindeki yeri eskilere dayanmaktadır. Tükenmişlik sendromuna dair ilk tanımlar, 1974 yılında yapılmıştır. Bu tarihte, psikolog Herbert Freudenberger, tükenmişlik sendromuna dair birtakım belirtiler tespit etmiştir. Buna göre, tükenmişlik sendromunun uzun süreden beri devam eden iş stresinden kaynaklanan fiziksel ve duygusal enerji kaybı olarak tanımlandığı görülmüştür. Uzun süredir devam eden stres sürecinin sonunda kişinin bu durumla başa çıkamaması ve iç kaynaklarının tükenmesi, tükenmişlik sendromunu en iyi tanımlayan yargı olacaktır. Stres ile başa çıkamayan bir bireyin bu sendroma yakalanması gayet doğaldır.

Tükenmişlik Sendromu Belirtileri

Tükenmişlik sendromu; duygusal tükenme veya duyarsızlaşma olarak tasvir edilebilir. Bireyin tükenmişlik yaşadığını gösteren birtakım belirtiler bulunmaktadır. Bu belirtiler; duygusal, fiziksel ve davranışsal olarak kategorilere ayrılabilir. Tükenmişlik sendromunun duygusal belirtileri arasında özgüven kaybı, yapılan işe konsantre olamama, kendini değersiz hissetme, huzursuz olma, kendini toplumdan soyutlanmış hissetme, çabuk sinirlenme, hiçbir şeyden memnun olmama ve hiçbir şeyi beğenmeme yer almaktadır. Tükenmişlik sendromu belirtileri arasındaki değişiklikler, tükenmişlik seviyesini etkilemektedir. Cinsiyet, yaş, karakter, çalışma ortamı, çalışma özellikleri, değer yargıları, çalışma süresi, sosyal destek, iş yükü, yapılan iş üzerindeki kontrol seviyesi, ödüller ve cezalar, bulunulan ortama karşı hissedilen aidiyet duygusu, etki değerler gibi kavramlar, tükenmişlik sendromunun artmasını veya azalmasını sağlamaktadır. Tükenmişlik sendromu belirtileri arasında en çok dikkat çekenler ve kendini ele verenler ise hiç şüphesiz davranışsal belirtiler olmaktadır. Bu sendroma yakalanan bir insanın gerekli veya gereksiz her şeye kızdığı söylenebilir. Bu sorundan muzdarip insanlar, çabuk sinirlenirler. Aşırı duyarlı olurlar. Kurallar konusunda katıdırlar. Kendilerini sürekli olarak savunmak zorunda hissederler. Başkalarını suçlayarak sorunlardan kurtulma refleksi gösterirler. Tükenmişlik sendromunun fiziksel belirtileri ise bu sendroma yakalanan insanın farkında olduğu ancak dışarıdan gözlemlenmesi pek kolay olmayan belirtilerdir. Örneğin, bu sendroma yakalanan bir birey, kronik yorgunluktan muzdariptir. Enerjisi çok düşüktür. Uyku bozuklukları göze çarpar. Tükenmişlik sendromuna yakalanan insanların geceleri uyumakta, sabahları ise uyanmakta sorun yaşadığı bilinen bir gerçektir. Tüm bunlara ek olarak, tükenmişlik sendromuna yakalanan kişilerin mide bozuklukları yaşadığı bilinmektedir. Ayrıca, nefes darlığı sorunuyla mücadele ederler.

Tükenmişlik Sendromunun Evreleri

Tükenmişlik sendromunda dört adet evre bulunmaktadır. Bu sendromun ilk evresinde, kişinin çok heyecanlı ve istekli oluşu göze çarpar. Kişinin motive tavırları dikkat çeker. İlk evrede, kişi, kendisi hakkında kariyer planları yapar. Bu planlara erişmek adına var gücüyle çalışır. Bu evre itibariyle her şey yolunda giderken ikinci evrede kişide değişiklikler yaşanmaya başlanır. İkinci evrede, kişi, mesleğinden ve iş ortamından mutlu olmadığını hisseder. İşini yaparken severek yapmadığını ve istekli olmadığını kavrar. Tükenmişlik sendromunun belirtileri, bu evrede kendisini göstermeye başlar. Çünkü, bu evrede, kişi, mesleğini yaparken karşılaştığı en küçük sorunlardan bile rahatsız olduğunu hisseder. Üçüncü evrede ise tükenmişlik sendromu belirtileri artmaya başlar. Bu evrede, kişi, rahatsız olduğu şeylerin hiçbir zaman düzelmeyeceğini hisseder. Bu düzenin böyle devam edeceğine olan inancı artar. Çarpık sistem olarak tasvir edilen düzenin bir kurbanı olduğunu hisseder. Dördüncü evrede ise tükenmişlik sendromunun belirtileri, dışarıdan fark edilecek seviyeye gelir. Bu evrede, kişide yoğun bir karamsarlık söz konusudur. Kişi, yaptığı işten ve bulunduğu ortamdan umudunu keser. Kişisel başarı seviyesi azalır. Kişi, sosyal olarak pasif bir konuma gelir.

Tükenmişlik Sendromu Testi

Tükenmişlik sendromu belirtileri, günümüzde çoğu insanda bulunmaktadır. Ancak, bir kişinin gerçekten bu sendroma yakalandığını anlamak için tükenmişlik sendromunun testi yaptırması gerekmektedir. Tükenmişlik sendromunun testi, oldukça kısa sorulardan oluşan ama etkili olan bir testtir.

Tükenmişlik Sendromu Testi

Tükenmişlik Sendromu Testi

Bu test, genellikle, üç bölüme ayrılmaktadır. İlk bölümde, işimden soğuduğumu hissediyorum, yolun sonuna geldiğimi hissediyorum, yaptığım işten bıktığımı hissediyorum gibi sorular bulunmaktadır. Bu sorulara hiçbir zaman, senede birkaç defa, ayda bir kez, ayda birkaç defa, haftada bir, haftada birkaç defa, her gün seçenekleri arasından en uygun cevap verilmektedir. Tükenmişlik sendromu testi ikinci bölümünde ise kişinin iş hayatına dair sorular yer almaktadır. Bu sorular arasında iş ortamındaki arkadaşlarıyla il işkileri, iş ortamının özellikleri, işteki insanların sert olup olmaması gibi sorular yer almaktadır. Testin üçüncü bölümünde ise kişinin iş ortamına dair olumlu görüşlerinin var olup olmadığı sorgulanmaktadır. Tüm testlerde en uygun seçenekler arasından tercih yapılması istenmektedir.

Advertisement

Tükenmişlik Sendromu Tedavi

Tükenmişlik sendromuna yakalanan insanların aklında bu sorunun tedavisi olup olmadığına dair soru bulunmaktadır. Ancak, standart bir tükenmişlik sendromu tedavi programı yoktur. Tükenmişlik sendromuna yakalanan insan sayısı arttıkça, klinik tükenmişlik sendromunda uzmanlaşmış terapistlerin sayısı da artmaktadır. Tükenmişlik sendromu terapisi, bu konuda özel eğitim almış terapistler tarafında yürütülmektedir. Tükenmişlik sendromu terapisi için yetiştirilen terapistler, psikoterapi eğitimi almış kişilerden oluşmaktadır. Bu kişiler, hekim veya psikologlardır. Tükenmişlik sendromunun tedavi edilmesi için psikoterapiyle beraber ilaçlar da kullanılmaktadır. Ancak, tüm bunların dışında hastanın kendi çabası ve bu durumdan kurtulmak için çaba göstermesi önem taşımaktadır. Tükenmişlik sendromuna yakalanan bir birey, bu durumun farkına varmalıdır.

Tükenmişlik Sendromu Tedavi

Tükenmişlik Sendromu Tedavi

Kendisine daha çok zaman ayırmalıdır. Tükenmişlik sendromunu başlatan faktörlerin tam tersine çevrilmesi gerekmektedir. Kişinin, bu sendromun ilk günlerinde yaptığı ve yaşadığı şeyleri hatırlaması gerekir. Ardından, sendromun son günlerinde yapılan ve hissedilen duyguların hatırlanması gereklidir. Tükenmişlik sendromuna yakalanan kişi, ilk ve son günleri arasında kıyaslamalar yaparak içinde bulunduğu durumdan kurtulmanın şansını yakalar. Tükenmişlik sendromunu başlatan şey, kişinin kendine hiç zaman ayırmamasıdır. Kendisine nefes alacak bir zaman dilimi yaratamamasıdır. Bu bağlamda, kişinin, iş ve sorumluluklarında kendisini düşünmesi gerekmektedir. Kişinin bol bol dinlenmesi, kendine özel zaman ayırması, eğlenmesi ve hayattan zevk alması şarttır. Ayrıca, uyku ve beslenme ihtiyaçları mutlaka önemsenmelidir. Düzenli bir beslenme ve uyku programı oluşturulmalıdır. Bu kriterler, hiçbir şekilde aksatılmamalıdır.

Aklınıza takılan bu tip soruları bizimle paylaşarak, uzman profiller ile sorunuza yanıt alabilirsiniz.